29 Şubat 2012 Çarşamba

Para nedir ki?


Birisi bize “Para nedir?” diye sormuş olsa, birçoğumuz benzer yanıtlar veririz bu soruya. Para; mal veya hizmet alırken karşılığında verdiğimiz, bazen yastık altında, bazen kumbaramızda ya da banka hesabımızda biriktirdiğimiz, madeni olarak ya da banknotlar halinde bulunan kıymetli bir cisimdir bizim için. 

Tarihteki ilk madeni para basımının M.Ö VII. Yüzyılda Anadolu’da Lidyalılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Tarihteki ilk madeni para olma özelliği taşıyan Lidya parası, darp suretiyle basılmıştır. Sabit bir alt kalıp üzerine konan madeni pula hareketli bir üst kalıp yerleştirerek, bir çekiçle vurmak suretiyle darp gerçekleştirilmiştir. Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemlidir. Anadolu bu üstünlüğünü sürekli devam ettirmiştir. Dünyanın ilk büyük darphanesi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuştur. [1]

Buraya kadar yazılanları hepimiz biliyoruz zaten. Ancak birçoğumuzun bilmediği (en azından ben bilmiyordum), kısa bir süre önce öğrendiğim bir şey daha var ki “Para”; “Lira”nın 1/4000’ine denk gelen bir alt birim imiş. Nasıl ki 100 Kuruş 1 Lira’ya eşit ise, 4000 Para da 1 Lira’ya eşit imiş. Para, 1950’lerde tedavülden kalmış olması sebebiyle bizlere yabancı, ancak bazı örnekleri koleksiyoncularda ve müzelerde bulunabilmekte…

10 Para (1940-1950)[2]

Ayrıca “Ciğeri beş para etmemek” deyiminde geçen “para” sözcüğünün de aynı birim olduğunu düşünüyorum. Deyimin ilk olarak 1950lerden çok daha önce kullanıldığı göz önüne alınırsa, düşüncemin yanlış olmadığı ihtimali kuvvet kazanmaktadır.

Son olarak şunu söylemeliyim ki darphaneye ait olan müzede; darphane arşivlerinde bulunan ve M.Ö. VII. yüzyıldan 1921 yılına kadar tarihlendirilen toplam 2571 parça eser (para, madalya, nişan vb) sergilenmekte imiş. Salı ve Perşembe günleri ziyarete açık olan müzeye gitmek istiyorsanız önceden randevu almanız gerektiğini unutmayın.[3]