14 Nisan 2012 Cumartesi

Hem Tarih Hem Gelecek


Yeşil bir gelecek için atılan adımlarından en büyüğünü şüphesiz ki otomotiv sektöründeki teknolojik yenilikler oluşturmaktadır. Enerji tüketiminde yaklaşık yüzde 30’luk bir kesre sahip olduğunu düşündüğümüzde, ulaşımda yapılacak olan yeniliklerin dünya çapında yapacağı etkiyi tahmin edebiliriz. Bu sebeptendir ki her geçen gün sayıları giderek artan elektrikli araçlar adeta bu alandaki kurtarıcılarımız olarak değerlendirilmekte… İçten yanmalı motorların otomobillerde kullanılması konusunun tamamen tarihe karışması bile gelecekteki senaryolar arasında.

Elektrikli otomobillerin bize büyük fayda sağlayacağı kesin; daha az emisyon, daha az gürültü, daha az enerji tüketimi… Öte yandan yüksek ilk yatırım maliyeti ve düşük menzil, uzun şarj süresi gibi eksiklikleri olsa da bence gelecekte tartışacağımız en büyük sorun elektrikli araçların insan sağlığına etkisi olacaktır. Evde kullandığımız düşük elektrik tüketimine sahip elektronik cihazlardan tutun da, sadece birkaç watt mertebesinde güce sahip cep telefonlarımızın sağlığımıza olan zararını tartışırken, bir anda hayatımıza giren ve diğer tüm aletlerimizden kat be kat daha fazla güç gereksinimi olan elektrikli araçların oluşturacağı elektromanyetik tehlikenin kaçımız farkındayız? Firmaların bu alanda elbette ki çalışmaları mevcut, ancak bu da bizden gizledikleri diğer bir konu… İşte tüm bu eksiklikleri sebebiyle ben, mevcut içten yanmalı motorlar üzerinde yapılan çalışmaların da etkisiyle “elektriksiz” araçların popülerliğini hiç yitirmeyeceğini düşünüyorum.

İlk olarak 2006 yılında Volkswagen tarafından “Küçük ama güçlü” sloganıyla piyasaya çıkan küçük hacimli aşırı beslemeli benzinli motorlar, günümüzde hemen her firma tarafından kullanılır hale geldi. Gerek güç, gerekse de yakıt tüketimi açısından alışılagelmiş benzinli motorlardan çok daha avantajlı durumda olan bu motorlar, yakın gelecekte en çok kullanacağımız otomotiv teknolojisi olarak hayatımızda yer alacaklar.

“Küçük hacimli aşırı beslemeli benzinli motorlar” olarak ifade etsem de aşırı besleme haricinde bu motorlar, firmalara göre büyük oranda farklılık göstermekteler. Start-stop sistemi ile bekleme anında motorun durdurulmasından tutun da mikro hibrit teknolojisi ile kinetik enerji geri kazanımına, direkt benzin enjeksiyonundan HCCI teknolojisine, valf kontrolünden çift kavramalı vites kutularına kadar birçok yeniliği içeren bu motorlar yakıt tüketimi 4 litrenin altına düşürmüş durumda, dizel motorlarda ise 3 litrenin altına  düşürüldüğünü göz önüne alırsak elektrikli araçların işini epey zorlaştıracağa benziyor.


Resimler, ilgili firmaların resmi web sayfalarından alınmıştır.