İngilizcenin artık hayatımızın
bir parçası olduğuna kimsenin itirazı yoktur sanırım. Firmaların yabancı firmalarla
olan ortaklıkları veya yabancılar ülkelerle olan yapılan ticaret doğrultusunda diğer
bazı diller de zaman zaman önem kazansalar da, bilim dili olması sebebiyle
İngilizcenin tahtının kolaylıkla sallanamayacağı açıktır. Bu sebeple İngilizce
bilmek önemli, ancak bilmek kadar önemli olan bir şey daha var; o da
İngilizceyi ne düzeyde bildiğimizi belgelemek… Bu amaçla yapılan çeşitli sınavlar
var, bunlardan birisi de hepimizin adını sıklıkla duyduğu TOEFL…
Öncelikle şunu söyleyeyim ki TOEFL;
yabancı bir firmanın ticari amaç gütmeksizin yapmış olduğu bir sınav imiş, amaçları
dünyada İngilizcenin ne seviyede bilindiği hakkında istatistikî bir çalışma
yapmakmış. Bu açıklama ne düzeyde doğru ben de bilmiyorum, ama öyle imiş. Yani
sınava girerek aslında bir çalışmaya denek olmuş oluyoruz bir anlamda. Neyse bunu
bir kenara bırakalım, nedir bu TOEFL, nasıl hazırlanmalıyız, sınavda nelerle
karşılaşmaktayız onlara bir değinelim.
Sınav, her biri 30’ar puan olan 4
bölümden oluşmakta; Reading, Listening, Speaking ve Writing. Toplamda 4 saat
civarında sürmekte, bu sürenin tamamını bilgisayar başında geçiriyorsunuz. 10 dakika
molanız var ve bu süreyi 10,5 dakika yapma şansınız yok. Bölümlerin içerikleri hakkında
bilgi edinmek için internette birazcık araştırma yapabilirsiniz, ama bu
araştırma size sınavda pek bir şey katmaz onu baştan söyleyeyim. Sınava girmek
istiyorsanız gerçekten adamakıllı çalışmalısınız, çünkü sınav “Abi bi şansımı
deniyim. Zor mu kolay mı bi bakayım.” diye girilebilecek bir sınav değil. Gerçi
hiçbir sınav öyle değil. Ama bu sınavın diğerlerinden bir farkı var; pahalı!
Gerçekten… Denemek için çok pahalı… Onun için sınava girecekseniz önce, TOEFL
konusunda tecrübeli birisinden yardım alın. Mesela kursa gitmek gibi
profesyonel bir yardım olsun bu. Sınavı tanıyın, iyice hazırlanın.
Kursa gitmeyi planlayanlar için kısaca
bir iki şey söyleyim. Öncelikle yabancı dil sınavlarına yönelik kurslar için
söylenen “Ya öyle bi taktik öğretiyolarmış ki kelimenin anlamını bilmeden,
cümleyi anlamadan soruyu çözebiliyomuşsun soruyu.” gibi sözlere aldanmayın. Bir takım pratik
yollar öğrettikleri doğru, ama bunları uygulayabilmek için yabancı dil bilgisi
olmazsa olmaz bir unsur elbette.
İkinci olarak ise şuna dikkat
edin, sınava hazırlık kursu İngilizce bilginizi ilerletmez, sadece bildiklerini
pratikleştirir. Onun için yeterli seviyede İngilizce bilmiyorsanız önce bu
sorunu halledin.
Bol bol pratik yapın elbette,
sadece kurs ile yetinmeyin.
Kelime ezberleyin, ama her
kelimeyi tek tek ezberlemektense ön ek, kök ve son ekleri iyi bilin daha kolay.
Sınava güzelce hazırlandığınız
şimdi, ama bir sorun sizi bekliyor. O da sınava gireceğiniz yer, yani TOEFL
sınav merkeziniz. Sınavı satın alırken sınav tarihinden bile önemli olan bir
şey varsa o da sınav merkezidir. Neden mi? Çünkü TOEFL, diğer sınavlar gibi
herkesin aynı anda başlayıp aynı anda bitirdiği bir sınav değil. Mesela siz
Listening bölümündeyken etrafınızdakiler Speaking yapıyorsa (benim sınavda yaşadığım
da tam olarak buydu) bu durum sizi gerçekten olumsuz etkileyecektir. Bunu
engellemek için yapabileceğimiz bir şey yok elbette, ama etrafımızdaki kişi
sayısı ne kadar az ise, sınavda dikkatimiz o kadar az dağılır. Yani 100 kişilik
sınav merkezleri yerine 15-20 kişilik olanları tercih etmeye çalışın bence. Bu
arada sınav alma işlemini aslında en başa yazmalıydım, çünkü sınava hazırlanmak
kadar önemli bu işlem. Son zamana bırakırsanız alacak bir sınav
bulamayabilirsiniz, en azından ihtiyacınız olduğu tarihte.
Sınav, dönemine göre 1 ya da 2
hafta ara ile yapılmakta… Ama siz yine de mümkün olan en ön tarihte sınava
girin. Neden böyle söylediğimi kendi başımdan geçen olayla size anlatmaya çalışayım,
neden kendimize çalışmak için zaman ayırmak varken hemen sınava girmeye
çalışalım?
Benim TOEFL’a girmekteki amacım,
yüksek lisansa başlayacağım İ.T.Ü.ye dil sınav sonucunu sunmaktı. Bunun için
eylülün ikinci haftasına kadar zamanım vardı ve ben temmuzda kursa başladım. Kursun
bittiği haftanın sonundaki ilk sınav olan 20 Ağustos tarihine sınav almak
istedim, ancak yanımdaki kurs yetkilisi sınava kendi merkezlerinde girmemin
daha iyi olacağını söyleyerek 27 Ağustos tarihli sınavı satın aldı. Benim bir
şey söylememe fırsat olmadan sınavı almış bulunduk. Neyse zaman vardı, 3
haftada açıklansa bile yetişiyordu. Ben 27 Ağustos tarihinde sınava girdiğimde,
bir önceki sınava giren arkadaşların sınavları açıklanmıştı. Aradan 1 hafta
geçti, ben de benim sınavımın açıklanmış olduğunu düşünerek ilgili sayfadan
sorguladım, “Not avaible” yazıyordu. Aradan zaman geçti, benden sonra sınava
giren arkadaşların bile sınavları açıklandı ama bende hala aynı yazı duruyor.
Tam 1 ay geçti ve TOEFL sınavını yapan firmadan e-posta geldi, sınavda teknik bir
sorun olduğu için sınavım değerlendirilememiş, sınava tekrar girmemi rica
ediyorlardı! İşte böyle. Eğer üniversitenin kendi dil sınavına girip onu geçmemiş
olsaydım, yani sadece TOEFL’a güvenseydim şu anda okula başlayamamıştım.
Geçmişi bir kenara bırakalım, şu
an yüksek lisansa başladım. Dersler iyi gitmekte, bir sıkıntı yok şimdilik. Bir
yandan da iş arıyorum, elbet uygun bir iş de bulurum endişeli değişim fazla.
TOEFL mı ne oldu? Ona tekrar hazırlanıyorum. Rica ettiler o kadar, özür bile
dilediler, sınava girmeyip onları kırmak iyi olmaz tabiî ki. ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder